15 Eylül 2014 Pazartesi

Sezeryan ve Diğer Ameliyatlar Sonrası Dikiş İzi

SEZERYAN VE DİĞER AMELİYATLARDA DİKİŞ İZİ

Skar, cilt yaralandıktan son­ra ya da ameliyatlar­da cil­de kesi yapılmasın­dan sonra oluşan lifli dokudur­. Cildin iyileşme­si sonucun­da oluşan fiziksel bir oluşumdur­. Bazen  azıcık belli olacak kadar olmasına karşın  bazen  çok belir­gin görülebilecek ha t­ta kabarıklık oluşturacak kadar belir­gin yara iyileşmeleri ola­bilir­­. Skar, Türk dilinde yara izi olarak adlandırılır fakat yaraların çoğuna dikiş atıldığın­dan çok sık dikiş izi terimi de kullanılır, fakat dikiş olsun ya da olmasın her yara geçmesinde mutlak suretle az ya da çok iz ortaya çıkar­. Yara izi (dikiş izi) oluşmasın­da rol oynayan bir­takım etkenler vardır­­. Bunlar içerisinde en  mü­him faktör genetik faktördür­. Çünkü aynı cerrah tarafın­dan aynı büyüklüğe sahip, aynı aletlerle, birebir aynı şekil­de yapılan kesilerin neticesin­de değişik insanlarda çok farklı yara izleri oluşabilmektedir­­.

sezeryan dikişi

Skar dokusu asıl olarak yalnızca cilt değil vücutta bulunan farklı dokular­da da oluşan yara sonrası iyileşme evresinde oluşan bir biyolojik evredir­­. Skar oluşum sürecinde eğer kollajen  dokusu fazlaca sentez yapılırsa ciltten  belir­gin kabarık ve kırmızı renkte oluşan yara izine "hipertrofik skar" denir­­. Bunların daha belir­gin ve tümörümsü parça biçimin­de oluşmuş olanlarına "keloid" denir, genel olarak siyah ten rengine sahip olan insanlarda ortaya çıkar­. A meliyattan sonra bu kadar fazla belir­gin yara izi oluşmuş ise bu durumda estetik cerrahi girişimle düzeltme yapılabilmektedir­­.

Skar (kesi izi) oluşumunu etkileyen  faktörler:
- Yaş ilerledikçe deri­nin esnekli­ği ve kalınlığı azalır­­. Bunun sebebi ciltteki kollajenin değişme­si ve yağ dokusunun azalmasıdır­­. Bu nedenle ileri yaşta cilt dokusunun iyileşme­si daha kötü olmaktadır, daha fazla vakit alır, yara izi daha belir­gin ola­bilir­­.
- Siyah ırk skar oluşturmaya daha meyillidir­­. Daha kalın ve büyük skarlar olur­.
- Genetik ve aile: Anne babasın­da ve kardeşlerinde skar oluşmaya yatkınlık olanlardade benzeyen  durum izlenebilir­­.
- Büyük ve derin cilt kesileri daha çok skar dokusu oluşturma yatkınlığındadırlar­. Çünkü büyük kesilerin iyileşme­si daha fazla zaman alır ve yaraya binen  gerilim gücü daha fazla olur­.
- Sigara bir­takım yaraların iyi olmasıni geciktireceği için skar oluşumunu arttıra­bilir­­. Bu nedenle bir­takım plastik cerrahi doktorları ameliyattan önceki birkaç hafta hiç sigara kullanılmamasını isterler­.
- Alkol ve kafein vücu t­ta su yitimine neden  olduğun­dan dikiş izi oluşumunu arttıra­bilir bu sebepten  ötürü yara iyileşme­si tamamlanana kadar uzak durmak gerekir­­.
- Sağlıklı ve dengeli beslenme yara iyileşme evresi­ni etkiler­. Özellikle süt ve et ürünleri ile proteinden  zengin beslenmek önemlidir­­.
- Bol su içmek önemlidir­­. Susuz (dehidrate) kalındığın­da cilt esnekli­ği azalır bu da yara iyileşme­si üzerine menfi etki eder­.
- Aşırı kilo yara geçmesi­ni menfi etkiler­.
- Taburcu oldukta sonra doktorunuz yara yeri bakımı ile alakalı tavsiyelerde bulunmuşsa bunları değiştirmeden  aynen  uygulamanız gerekir­­.
- Yara yerinde oluşabilecek enfeksiyon yara geçmesi­ni geciktirir ve fazla skar oluşumuna neden  olur­.
- Diyabet ve başka kronik hastalıklar menfi etki gösterir­­. Diyabet hastası olanların ameliyat öncesinde ve sonra kan şekerleri­nin normal seviyede tutulma­sı yara geçmesi­ni olumlu etkiler­.
- Yara yeri yani dikiş bölgesi­nin çekilmesi, gerdirilmesi, baskı yapılma­sı gibi üzerine basınç uygulayan eylemlerden  kaçınılmalıdır­­. Bunlar yara geçmesi­ni geciktirir ve fazla dikiş izi oluşmasına neden  olur­.
- Dikiş yeri­nin direk güneş ışığına fazla maruz kalmasın­dan kaçınılmalıdır­­.
Dikiş bölgesi­nin bakımı:

- A meliyattan sonra taburcu olma dan evvel yara yerini­zin kaç gün kuru kalma­sı gerektiği ve ne zaman banyoya başlayabileceğiniz hususun­da doktorunuzdan bilgi alın, bunları dikkatli bir şekilde uygulayın­.
- Yara yerinize her gün kızarıklık, akıntı, kanama var mı diye göz gezdirin­.
- Yara yeri­ni ve dikişlerin üzeri­ni ovalamayın­.
- Dikiş bölgesindeki iplik ya da zımbaları doktorunuzun haberi olma­dan almayın­.
- Doktorunuzdan habersiz dikiş yerine krem, yağ, pudra, losyon ve buna benzer sürmeyin­.
- Dikiş bölgesi­ni 3-6 ay direkt güneş ışığına maruz bırakmamalısınız­.
- Doktorunuz tavsiye etmiş ise pansumanı uygun şekil­de yapın­.
- Yara yeri­nin deri katlantısı arasın­da kalıp, nemlenmesinden  sakının­.
- Yara yeri­ni kirletmemeye özen  gösterin­.

Normal doğum sonrası dikiş izleri:

Normal doğumda epizyotomi (doğum kesisi) yapılmışsa dış tarafta 3-4 santim uzunluğun­da hafif bir dikiş izi genel olarak belli olur­. İlk doğumlar­da genel­de epizyotomi kesisi uygulanır fakat sonraki doğumlar­da daha azalır uygulama sıklığı­. Epizyotomi kesisi yapılmamışsa ve yırtık meydana gelmemişse dikiş atılmayacağı için normal doğumdan sonra dış tarafta herhangi bir iz ya da skar dokusu oluşmaz­.

Sezaryen  doğumdan sonra dikiş izleri:

Sezaryende en  fazla uygulanan kesi yatay ve pubik tüylerin hemen  üzerinden  uygulanan bir kesi olduğun­dan a meliyattan sonra iz belir­gin bile olsa genel olarak mayo, biki­ni gibi giysilerin altın­da kalır ve dışarıdan belli olmaz­. Sezeryan ameliyatın­da uygulanan cilt dikişleri hakkın­da detaylı bilgiye buraya tıklayıp ulaşa­bilirsiniz­. Kesiler için bitkisel çözümler, yağlar, kremler, merhemler:

Bu tür maddeler asla doktor tavsiyesi olmadan dikiş bölgesine sürülmemelidir­­. Sakıncalı ve ters tesirleri ola­bilir­­. Doktor önerisi dahilinde yara iyileşme­si için bir­takım kremler, merhemler kullanıla­bilir­­. Bitkisel çözümler, otlar, bitkisel tedaviler yara iyileşme­si ya da dikiş izi hususun­da fayda sağlamaz­.

0 yorum:

Yorum Gönder