9 Ekim 2014 Perşembe

Bebeklerde Sarılık ve Fototerapi Tedavisi

BEBEKLERDE SARILIK VE FOTOTERAPİ TEDAVİSİ

Sağlıklı, zamanın­da doğmuş yenidoğan bebeklerin % 60’ında, erken  doğan bebeklerin % 80’inde sarılık görülmekte­dir­­. Yeni doğan bebeklerde görülmekte olan sarılıkların çoğu fiziksel sarılıktır; yani belli bir tehlike sınırını aşmaz ve bir iki haftada kendi kendi­ne geçer­.

Hemoglobin, alyuvarlar­da oksijenin taşınmasına yardımcı olan ve demir içeren  bir maddedir­­. Anne karnındaki, daha doğmamış olan bebeğe fetus denilir­­. Fetusun kanın­da bulunan alyuvarlar normal yetişkin bir insan­dan değişiktir­­.Fetusun alyuvarları­nın hemoglobi­ni HbF (fetal hemoglobin) dediğimiz tipdendir­­. Bebek doğar doğmaz işlevi­ni yitiren  bu farklı tipteki (Hb F taşıyan) alyuvarlar hızla parçalanıp yıkılmaya başlarlar ve yerine yeni tipte hemoglobin (HbA -yetişkin hemoglobini) içeren  alyuvarlar üretilmeye başlanır­­. Bölünerek yıkılan alyuvarlar fazlaca miktar­da bilirubin maddesi üretilişine yol açar­. Normal bir insan bünyesindeki bilirubin karaciğerde işlenip vücuttan atılacak şekle getirilmektedir­­. Bebeğin karaciğeri­nin fazlaca miktar­da üretilen  biluribi­ni tolere edemediği durumda, vücuttan atılışı lazım olan bu madde dokular­da ve bebeğin kanın­da birikmeye başlamaktadır­­. Biluribin, sarı renkli pigmentlere sahip bir maddedir ve kan­da fazlaca miktar­da biriken  bilirubin bebeğin derisine nüfuz edip bebeğin sarı renkli bir görünüm almasına ve yenidoğan sarılığına yol açar­.

Sarılık önce yüzde başlar, göz akı da sararır­­. Kandaki bilirubin seviyesi arttıkça sırayla, göğüse, karına, kol ve bacaklara doğru hareket eder­. Ciltteki sarı renk en  iyi gün ışığın­da veya floresan lamba altın­da görülmekte­dir­­. Parmakla hafif olarak burun veya karın cildine bastırılıp kaldırıldığında, sarı renk daha belir­gin bir şekil­de tespit edile­bilir­­.

Önce hafif bir sarılığı belirlenen  bebeklerde, cildindeki sarılığın giderek koyulaşıp belirginleşme­si patolojik sarılık lehine yorumlanmalıdır­­. Bebek daha çok uyur, emme­si azalır (bu sarılığı daha da arttırır)­. Eğer bilirubin çok yükselip beyni etkilemişse (kernikterus), o zaman bebek tiz sesle ağlamaya başlar, başını geriye atar, havale geçirebilir­­. Bu durumdaki bir bebekte çoğu kez zekâ ve motor gelişim geriliği, işitme, görme sorunları olmakta­dır­­.

Hangi bebekler sarılık yönün­den  daha dikkatli takip edilmelidir?

- Anne-bebek arasın­da kan grubu uygunsuzluğu olan bebekler,
- Erken  doğmuş bebekler,
- Doğum sırasın­da kafa derisi altın­da kanama meydana gelmiş bulunanlar,
- İlk 24 saatte sarılığı tespit edilenler,
- Emme sorunu olup buna bağlı bir şekil­de iyi beslenemeyen  bebekler,
- Sarılığı iki haftadan uzun süren  bebekler,
- Büyük kardeşleri­nin bebeklik zamanların­da ışık tedavisi veya kan değişimi gerektirecek kadar sarılık tespit edilmiş bulunanlar­.

Yenidoğan sarılığı­nın en  çok görülmekte olan nedenleri

Fizyolojik (normal) sarılık: Zamanın­da doğan bebeklerin yaklaşık yüzde 50’sinde, erken  doğan bebeklerde ise daha yüksek oranlar­da görülmekte­dir­­. İlk 24 saatten  sonra, genel olarak doğum sonrasıki 2­. ya da 3­. günde ortaya çıkmakta­dır­­. Karaciğerin henüz olgunlaşmama­sı ve yeteri ka­dar bilirubin atamamasına bağlı bir şekil­de sarılık olmakta­dır­­. Genel­de ilk 1-2 hafta içinde kendi kendi­ne kaybolur ve bilirubin düzey genel olarak zararsız seviyededir­­.

Yetersiz anne sütü almaya bağlı sarılık: Anne sütünün yetersiz almaya bağlı bir şekil­de yenidoğanların yaklaşık yüzde 5-10 un­da gelişir­­. Belirtileri fiziksel sarılığa benzer, fakat birazcık daha şiddetlidir­­.

Anne sütüne bağlı olan sarılık: Anne sütü alan bebeklerin yaklaşık yüzde 1-2 sinde görülmekte­dir­­. Bazı annelerin sütlerinde olan özel bir maddenin sebep olduğu, bu maddenin de bebeğin barsakların­dan normalden  çok daha fazla bilirubi­ni geri emmesine sebep olduğu düşünülmektedir­­. Bu tür sarılık doğum sonrasıki 4–7­. günde başlar; 3-10­. haftaya kadar sürebilir­­. Genel­de zararsızdır­­. Bazen  hastaneye yatırılarak tedavisi gerekebilir­­.

Kan grubu uyuşmazlığı (Rh ya da ABO uyuşmazlığı): Rh negatif (-) bir kadı­nın bebeği Rh pozitifse (+), gebelik sırasın­da bebeğe ait alyuvarların plasentayı (eş, son) aşıp anne kanın­da bağışıklık yanıtına yol açma­sı ile olmakta­dır­­. Bu bağışıklık cevabı fakat Rh pozitif bir bebeğin doğumun­dan ya da yapılmakta olan düşükten  sonra ortaya çıkmakta­dır­­. Bağışıklık cevabı­nın şiddeti bun­dan sonra yapılacak her doğumla beraber gittik­çe artmakta­dır­­. ABO uyuşmazlığın­da ise hemen  her zaman annenin kan grubu O, bebeğin kan grubu ise A ya da B’dir (Anti A duyarlılığı daha sık, Anti B duyarlılığı daha ağır seyirlidir)­. Kan grubu uyuşmazlığın­da annenin kanın­da meydana gelen  antikorlar, yine plasenta yoluyla bebeğe geçerler­. Bebeğin kanını yabancı madde olarak algılayan bu antikorlar bebeğin alyuvarları­nın parçalanmasına yol açarlar­. Alyuvarların parçalanışı ile bebeğin kanın­da bolca bilirubin olur ve bu da sarılığa sebep olmakta­dır­­. Kan grubu uyuşmazlıkların­da sarılık fiziksel sarılıktan değişik olarak genel olarak ilk 24 saatte başlamaktadır­­. Çok ağır tablolara sebep ola­bilir­­. Ancak Rh uyuşmazlığın­da ilk yapılmakta olan doğum ya da düşükten  sonraki 72 saat içinde anneye Anti D İmmunglobulin (RhoGam) enjeksiyonunun yapılışı sonr­dan doğacak bebeklerin yaşamını tehlikeye atacak antikorların oluşumu­nu engelleyebilir­­.

Sarılığın Tedavisi

Yenidoğan sarılıkları­nın çoğu iki hafta içinde kendi kendi­ne düzelir­­. Fakat bu sürecin doktor tarafın­dan takip edilişi önemlidir­­. Eğer bilirubin seviyesi yüksek ise bebek, fototerapi dediğimiz tedavi yönteminde, özel bir floresan ışığı altın­da tutulur­. Bunun için özel lambalar kullanılır­­. Bu ışık bilirubi­ni idrar­da eriyebilecek bir şekle sokarak vücuttan atılmasına imkan verir­­. Fototerapi bebeğe herhangi bir şekil­de ciddi bir zarar vermez­. Bebeğin gözleri ışıktan zarar görmeme­si için kapatılır­­. Bazen  yan tesir olarak cilt üzerinde kırmızı döküntüler, bronzlaşma ya da sık ve sulu dışkılamaya neden  ola­bilir­­. Aralıklarla bebeğin kanı alınarak bilirubin dizeyi­nin güvenli sınıra düşüp düşmediği kontrol edilmektedir­­. Işık tedavisi sonlandırıldıktan bir iki gün sonra bilirubin seviyesi genel olarak tekrar bir miktar yükselir­­. Bu süreçte de doktor kontrolü tavsiye edi­lir­­. Bebeğin, sarılık süresince ve tedavi sırasın­da iyi beslenişi çok önemlidir, çünkü bilirubin dışkı ile vücuttan atılır­­.

Kan grubu uyuşmazlığı olup da bilirubin düzeyi çok yükselmiş hastalar­da kan değişimi yapılır­­. Işık tedavisi ve/veya kan değişimin­den  hangisi­nin uygulanacağına bebeğin gebelik haftası, vücut ağırlığı, beraber olan başka hastalıkları, doğum sonrası kaç günlük olduğu ve bilirubin seviyesi göz önünde bulundurularak karar verilir­­.

Sonuç olarak; yenidoğan sarılığı sık olarak görülmesine ve birçok bebekte de kendi kendi­ne geçişine rağmen, bu durum her bebek için geçerli değildir­­. Hangi yenidoğan­da bilirubin düzeyi­nin tehlikeli seviyeye ulaşacağı her zaman tahmin edilemeyeceği için, yenidoğan bebeğin ilk 3-5 gün ­içinde bir doktor tarafın­dan görülüşü çok önemlidir­­. Doğum dan evvel anne ve babanın kan grupları­nın bilinmesi, kan uyuşmazlığı rizikosu olup olmayacağı hususun­da bilgi verir­­. İlk bir iki günde sarılık belirleniyorsa derhal doktora başvurulmalıdır­­. Böylece, tedavi edilmediğinde kalıcı problemlere neden  olabilecek bir hastalığı önlemiş olursunuz­.

Sarılığın Evde Tedavisi (Evde Fototerapi)

Evde fototerapi­nin amacı, sarılık amaçshy;lı yoğun tedavi alma­sı gerekmeyen  bebeklerde, yükselmiş olan bilirubin düzeyi­ni ev ortamında, anne ile bebek arasın­da bulunan bağı koparmadan tedavi etmektir­­. Ev fototerapisi, başka sağlık sorunu olmayan, gestasyon yaşı 35 hafta ve üzerinde olan, serum bilirubin düzeyi 13 mg/dL üzerinde saptanan fakat yoğun fototerapi gereksinimi olmayan ve patolojik sarılığın ekarte edildiği yenidoğanlar­da kullanıla­bilir­­. Evde fototerapi alma kriterlerine sahip olan ve evde fototerapi uygulanmasına karar verilen  bebek için kullanılacak özel fototerapi aygıtı, hastanenin “Evde Sağlık Hizmetleri Birimi (ESHB)” tarafın­dan hastanın evine yerleştirilir­­. ESHB tarafından, aileye, fototerapi aygıtı­nın çalışma­sı hakkın­da bilgi verilir­­. Bebeğin günlük takibi, ciltten  özel aygıtla bilirubin düzeyi ölçümü ve bilirubin düzeyi için kan alınması, ESHB hemşiresi tarafın­dan yapılır­­. El­de edilen  bilgiler ve sonuçlar, yenidoğan uzman doktoruna bildirilir­­. Bebeğin tedavisi­nin sürdürüp sürdürülmeyeceği ve tedavi­nin ne zaman sonlandırılacağı kararını, yenidoğan uzman doktoru verir­­.

Evde fototerapi tedavisi, isteğe bağlı bir uygulamadır­­. Uygulamayı kabul etmeyen  ailelere, bebeklerine fototerapi tedavisi­nin hastaneye yatırılarak verilişi tavsiye edi­lir­­.

Evde fototerapi tedavisi­nin yararları:

- Yoğun fototerapi alma­sı gerekmeyen  bebeklerde bilirubi­nin yükselmesi­nin önlenmesi
- Bebek bakımı­nın ev ortamın­da devam ettirilmesi
- Fototerapi alan bebeğin anne sütü ile beslenmesi­nin kolaylaştırılması
- Anne ve bebek arasın­da bulunan bağın korunışı ve bunun fiziksel ve psikolojik yararları
- Hastane ortamın­da oluşabilecek olumsuz durumların önlenişi

Evde fototerapi­nin riskleri-komplikasyonları:

Evde fototerapi­nin bir­takım riskleri de mevcuttur, fakat bu risklerin bir kısmı­nın fototerapi tedavisi­nin genel riskleri olduğu, hastanede fototerapi uygulama­sı esnasın­da da görülebileceği unutulmamalıdır­­. Fototerapiye rağmen  bilirubin düzeyi­nin yükselmesi, Evde kullanılan özel fototerapi aygıtı­nın uygun şekil­de yerleştirilmemesi, evde bebeğe bakım veren  kişi ya da insanların yanlış uygulamaları, bebekte döküntü ortaya çıkması, bebekte sık ve sulu dışkılama ve sıvı kaybına bağlı bebekte dehidratasyon gelişme­si bunlar­dan birkaçıdır­­.

Hastanemizde yaklaşık 6 aydır, “Evde Sağlık Hizmetleri Birimi” ve “Yenidoğan Ünitesi” işbirliğiyle, evde fototerapi uygulanma kriterlerine sahip bebeklere, başarılı bir şekil­de evde fototerapi uygulama­sı yapılmaktadır­­. Bu şekil­de şu ana kadar yaklaşık 50 bebeğin sarılığı, anne ve başka aile üyeleri ile bağı koparılmadan ve ev ortamın­da tedavi edilmiştir­­.

0 yorum:

Yorum Gönder