HAMİLELİK RİSKLERİ
Hamilelikteki riskli durumları savmanın en mühim şartı; planlı bir hamilelik yaşamak, hamile kalma dan evvel ve gebelik süresince düzenli doktor kontrollerini sürdürmektir. Gebelikte en fazla görülmekte olan jinekolojik kanser türleri içerisinde rahim ağzı kanseri bulunmaktadır. Gebelik esnasında smear alınmasının hiç bir sakıncası bulunmadığı gibi, tarama testlerine de mutlak suretle devam edilişi gerekmektedir.
İLERİ YAŞTAYSANIZ TAHLİLLERİNİZİ AKSATMAYIN
Annenin yaşı arttıkça, şeker hastalığı, yüksek tansiyon gibi hamilelik için risk taşımakta olan sağlık problemleri ortaya çıkabiliyor. Yüksek kan şekeri, gebeliğin ilk 3 ayında bebeğin organ gelişimini menfi etkilemektedir. Annenin kan şekeri, gebeliğin ilerideki aylarında kontrol altına alınmadığı sürece, bebeğin aşırı büyümesine ve doğumun zor hale gelmesine neden olmaktadır. Doğuma yaklaşan süreçte annenin kan şekerinin yüksek olması, doğacak bebeğin akciğer gelişimi üzerinde menfi etki yapmaktadır. Tüm nedenler göz önüne alındığı zaman ileri yaştaki anne adaylarının, hamile kalmadan önce, kan şekeri ve kan basıncıyla alakalı kontrollerden geçişinde fayda bulunur.
TARAMA TESTLERİNİ MUTLAKA YAPTIRIN
Her annenin özürlü olan bebek doğurma rizikosu ve bebeklerde yapısal ya da kromozomlarla ilgili bozukluklar olabilmektedir. Kromozom bozukluğunu saptamak için. 11* 14. haftalar arasında ense ölçümü, 16* 20. haftalar arasında ise 3'lü ya da 4'lü testler yapılmaktadır. Bu testler halk arasında 'zeka testi* olarak bilinir.Test sonuçlarında risk yüksek çıkarsa, daha kesin bir sonuç için amniyosentez (bebeğin içinde bulunmuş olduğu sıvıdan örnek alınması) yapılmaktadır. Kromozom hastalıklarının tedavisi olmadığından anne ve babaya bu gebeliklerin sonlandırılışı seçeneği sunuluyor. Organlara ait (kalp, beyin vs.) yapısal bozuklukların büyük çoğunluğu ayrıntılı ultrason incelemesinde saptanmaktadır. Bu anomalilerin azıcık bazısı anne karnında tedavi ediliyor. Yapısal deformitesi (bozukluğu) olan bebek dünyaya getirecek anne adaylarının, yenidoğan yoğun bakım hizmeti oldukça iyi olan merkezlerde doğuma yönlendirilimi ve ailenin de bu duruma psikolojik olarak hazırlanması gerekmektedir.
YAŞAM BİÇİMİNİZİ DEĞİŞTİRİN
Bebek ölümlerinin en mühim sebeplerindenbiri, erken doğumdur. Bu rizikosu artıran faktörlerin başında çoğul gebelikler, annenin sigara, alkol ya da uyuşturucu madde kullanması, evvelki hamileliklerde yaşanmakta olan erken doğumlar ve rahimde bulunan yapısal bozukluklar sayılabiliyor. Erken doğumu engellemek için; tüp bebek uygulamalarından dolayı artış gösteren çoğul gebeliklerin önlenmesi ve anne adaylarının bağımlı oldukları sağlığa zararlı maddelerden uzak durmaları, stres ve yorgunluktan kaçınmaları gerekmektedir. Gebeliğin 20* 24. haftaları içerisinde rahim ağzı uzunluğu ölçülerek de erken doğum rizikosu tespit edilebiliyor ve gerekirse rahim ağzına dikiş atılabiliyor veya ilaç tedavisi uygulanmaktadır.
TEKRARLAYAN DÜŞÜĞÜNÜZ VARSA UMUDUNUZU YİTİRMEYİN
Tekrarlayan düşüklerin nedenleri arasında, anne ya da babanın kromozom bozukluğu taşıyıcısı olması veya annenin rahminde miyomların olması gösteriliyor. Ayrıca genetik olarak kanın pıhtılaşmasıyla ilgili bozukluklar da tekrar edici düşüklere neden olabilmektedir. Ancak, düşüklerin yarıdan fazlasının sebebi belirlenemez. Bu durumda anne adayının moralini bozmaması gerekir çünkü sağlıklı doğum olasılığı, düşük ihtimalinden her zaman daha yüksek olmaktadır.
RAHİM AMELİYATI GEÇİRDİYSENİZ DOKTORUNUZA HABER VERİN
Rahimdeki miyomların alınması gibi birtakım cerrahi müdahaleler, hamilelik boyunca ya da doğum esnasında rahmi yırtılmaya uygun hale getirebiliyor. Böyle bir durum mevzubahis olduğunda, bebeğin kaybedilme olasılığı ortaya çıkar. Bundan dolayı doktorları bilhassa geçirilmiş rahim ameliyatlarıyla ilgili bilgi sahibi yapmak gerekmektedir.
KAN UYUŞMAZLIĞI İHTİMALİ İÇİN DOĞRU ZAMANDA İĞNE YAPTIRIN
Kan uyuşmazlığı son yıllarda bir sağlık sorunu olarak görülmüyor. Zira koruyucu iğneler bu durumun oluşumunu engelliyor. Kan uyuşmazlığı olan çiftlere 28. gebelik haftasında tavsiye edilen bu iğneler, 12 hafta süren bir koruyuculuk sağlıyor. Lakin hasta, daha önce kan uyuşmazlığı nedeniyle düşük yaptıysa ve düşükten sonra kendisine koruyucu iğne yapılmadıysa, hastalığa duyarlı bir hale gelebiliyor. Bu da bir sonrasındaki hamilelikte bebekte kansızlığa, hatta ağırlığına bağlı bir şekilde anne karnında kalp yetmezliğinden ölüme neden olabilmektedir. Bundan ötürü daha önce kan uyuşmazlığı nedeniyle düşük yapan veya hamileyken kanaması olan hastaların bu iğneyi yaptırmaları gerekmektedir.
DÜZENLİ GEBELİK VE TANSİYON TAKİPLERİNİZİ KESİNLİKLE YAPTIRIN
Hamileliklerin yüzde 7* 10'unda gebelik zehirlenmesi olarak bilinmekte olan preeklampsi, yani tansiyonda yükselme ve idrarda protein görülüyor. Preeklampsinin neden ortaya çıktığı henüz bilinmiyor ve tedavisi de yapılamıyor. Bu durum anne için yaşamsal tehlike oluşturabildiğinden, gebeliğin erkenden sonlandırılışı gerekebiliyor. Genelde gebeliğin son aylarında meydana gelen preeklampsi, bebekte gelişim geriliğine veya anne karnında ölüme neden olabilmektedir. Bunu Önlemek amacı ile bir sağlık merkezinde düzenli gebelik kontrollerine giderek, tansiyon takip edilişi yaptırmak gerekmektedir. İstirahat, tansiyon seviyesini düşürüyor ve bebeğin gelişimine zaman kazandırıyor. Ayrıca testler sayesinde hamileliğin daha başlangıcındayken tansiyon yüksekliği yaşanıp yaşanmayacağı saptanabiliyor. KULLANDIĞINIZ İLAÇLAR VARSA ADINI, NE ZAMAN VE NE KADAR KULLANDIĞINIZI DOKTORUNUZA BİLDİRİNİlaç kullanımı, alkol, uyuşturucu ve sigara, erken doğumun yanı sıra, bebekte yapısal sakatlıklara neden olabilmektedir. Sara ve akne tedavisinde kullanılan birtakım ilaçların, antibiyotiklerin ve antikanser ilaçlarının bazılarının sakatlık yapmış olduğu bilinir. Kullanılan ilaçların, bu ilaçların ne zaman ve ne kadar kullandığının mutlak suretle doktora bildirilişi gerekmektedir.
AİLENİZDE YA DA DAHA ÖNCEDEN DOĞMUŞ ÇOCUĞUNUZDA KALITSAL BİR HASTALIK VAR İSE ÖNLEM ALIN
Ailede ya da evvelki hamileliklerde özürlü çocuk dünyaya getirilmişse, bu durum bir sonrasındaki hamilelikte de tekrar edebiliyor. Bilhassa akraba evlilikleri, bir sonrasındaki nesillerde birtakım hastalıkların riskini artırıyor. Herkes 5* 6 hastalığın genini taşıyor. Dolayısıyla aynı soydan gelen insanlar evlendikleri zaman aynı hastalığı taşıma riskli durumları de yükseliyor. O nedenle akraba evliliklerinde daha çok sorun görülüyor. Lakin ne yazık ki bu hastalıkların bazısı metabolik hastalık olduğundan ultrason ile saptanamaz. Ayrıca daha önce down sendromu benzeri kromozom ya da doğuştan kalp hastalığı gibi yapısal anomalili bebek doğurmuş olan bir annenin daha sonrasındaki hamileliği de bu bakımdan riskli olmaktadır.
GENİTAL SİĞİL VARSA, DOKTORUNUZA SÖYLEYİN
Doğum esnasında annede aktif cinsel herpes (ağrılı, kaşıntılı için su dolu sivilceler) olması durumunda, normal doğum önerilmez. Zira normal doğumda cinsel herpese neden olan virüsün çocuğa bulaşması halinde öldürücü neticeler doğabilmektedir. Bu annelerin mutlak suretle sezaryen ile doğum yapması gerekmektedir.
İlgili aramalar: hamilelik riskleri nelerdir, gebelik riskleri, gebelikte dikkat edilmesi gerekenler, hamilelik uyarıları, hamilelik tavsiyeleri
29 Ekim 2014 Çarşamba
Hamilelik Riskleri
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder